Hakkımda

Fotoğrafım
izmir, konak, Türkiye
this is the another way to touch the earth. just imagine and try to do something to anything. touch the people, touch the lives, touch the souls

16 Mart 2011 Çarşamba

Hükümetin Nükleer Sevdası vs. Almanya'daki Nükleer Durum


FULYA CANŞEN
ntvmsnbc


Japonya’da yaşanan nükleer kriz sonrasında nükleer enerjinin güvenilirliğini ve maliyetini yeniden ele alan Avrupa, Türkiye’nin nükleer santral kurma konusundaki ısrarını şaşkınlıkla izliyor.



En eski ve en yeni nesil nükleer reaktörleri gezmiş bir gazeteci olarak söylemeliyim ki, bu teknolojiyle ucuz üretileceği sanılan enerji pahalıya mal oluyor. Hala atık sorununu çözememiş nükleer enerji lobisinin tek derdi eskiyen teknolojiyi mümkün olduğu kadar pahalıya satmak. Aslında büyük yatırımcılar, çevre dostu sermayeyi pay etmekle meşgul.

Alman gazeteleri, Türkiye’de hükümetin nükleer enerji santrali inşaa etmekteki kararlılığını şaşkınlıkla izliyor. Çünkü nükleer enerji santrallerinin çalışma sürelerini daha yeni uzatan Alman hükümeti bile, Japonya’daki felaketin hemen ardından, santrallerin bir kısmının üç ay boyunca kapatılmasına karar verdi.

Açıkçası AK Parti Hükümeti’nin nükleer santral aşkı beş yıl önce Slovakya’daki eski tip, Finlandiya’daki en yeni tip reaktörleri bizzat gezmiş ve görmüş bir gazeteci olarak beni Alman meslektaşlarımdan daha fazla şaşkınlığa uğrattı. Çünkü;

1-Sanayii Almanya kadar gelişmemiş, gecesi gündüzünden daha kısa olan Türkiye’nin enerji ihtiyacı Almanya’nınkinden çok daha az.

2- Türkiye’nin risksiz, çevre dostu, güneş, rüzgar ve hidroenerji kaynakları Almanya’dakinden çok daha fazla.

3- Türkiye’nin konumu itibarı ile doğal gaza erişimi Almanya’dan daha kolay.

4- Almanya çok pahalı bir yatırım olan nükleer santrallerin yapımı için Türkiye’den hem daha fazla sermayeye hem de teknolojiye sahip.

4- Türkiye deprem bölgesi, Almanya değil.

5- Türkiye hem etnik yapısı hem de jeostratejik açıdan Almanya’dan daha fazla terör tehlikesi içerisinde

NÜKLLER SANTRALLER AB MÜZAKERE KONUSU

Bu listeyi uzatmak mümkün. Ama ben öncelikle elimden geldiğince basitleştirerek nükleer enerji piyasasından söz etmek istiyorum.

Sosyalizmin yıkılmasına kadar Rusya nükleer enerji teknolojisinde lider ülke idi. AB’nin son genişleme dalgasına baktığınızda hemen hemen bütün Doğu Avrupa ülkelerinde nükleer santrallerin AB üyelik müzakerelerinde önemli bir yer teşkil ettiğini görüyoruz. Fransa Almanya ve İtalya, bu ülkelerdeki Rus tipi santrallerin kaldırılması için baskı yaparken bir yandan da kendi teknolojilerini nasıl pazarlayacaklarını planladılar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder